Pazartesi'yi 23 Nisan tatili ile birleştirdim ve Çanakkale'nin şirin beldesi Küçükkuyu'ya gittim. Tabii yalnız değildim. :) Annem, babam ve küçük ablam hep birlikte gittik. Çocuklar gibi şendik. :)
Hele ben... Deniz sezonunu bu kadar erken açmanın heyecanını hâlâ içimde hissediyorum. :)
İşte denizde girdiğim o güzel sahil... Bu fotoğrafı odamın balkonundan çektim. Bu arada oteli de ben seçtim. Zevkle dekore edilmiş, tarzı olan bir yerdi. Otelin dekorasyonunu başka bir yazıda uzun uzun resimlerle inceleyeceğim. Ama önce Küçükkuyu'yla hasret giderelim azıcık... :)
Küçükkuyu limanının olduğu yerde çok şirin çay bahçeleri ve balık lokantaları var. Bu da onlardan biri.
Küçük büyük birçok balıkçı teknesinin bulunduğu Küçükkuyu limanı... Yatları da unutmamak lazım. :)
Çay içmek için oturduğumuz yerden görünen o eşsiz manzara...
"Bir balıkçı kocam olsun, her akşam balık yiyelim mutlu mesut yaşayıp ölelim bu sahil kasabasında."sözlerini bana sıkça tekrarlatan bir mekan daha. :)
Küçükkuyu'nun mübadelenin izlerini taşıyan bir yer olduğunu bize hatırlatan bir anıt.